
Türkiye’de Güneş Enerjisinde Devrim: Öztüketim ve 5.1.j Modeliyle Yeni Bir Çağ
Öztüketim Nedir? Kendi Enerjinizi Üretmek Mümkün Mü?
Öztüketim, bir tesisin kendi elektrik ihtiyacını kendi ürettiği enerjiyle karşılaması anlamına gelir. Yani şebekeden elektrik satın almak yerine, tükettiğiniz elektriği kısmen veya tamamen kendi kurduğunuz enerji üretim sisteminden sağlarsınız.
Bunun avantajları:
Elektrik faturalarında ciddi tasarruf : Kendi elektriğinizi üreterek yüksek enerji maliyetlerini düşürürsünüz.
Şebekeden bağımsızlık : Kesintilerden daha az etkilenir, enerji güvenliğinizi artırırsınız.
Daha düşük karbon ayak izi : Çevre dostu üretim yaparak sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlarsınız.
Yatırımın hızlı geri dönüşü : 4–7 yıl gibi kısa sürede yatırım kendini amorti eder, sonrası ücretsiz enerji üretimidir.
İhracatta rekabet avantajı : Yeşil enerji kullanan firmalar AB ve küresel pazarda tercih sebebi olur.
Kurumsal imaj ve marka değeri : Çevreci enerji yatırımları, firmanızın toplumsal sorumluluk imajını güçlendirir.
Enerji maliyetlerinde öngörülebilirlik : Döviz ve fosil yakıt fiyat artışlarından korunursunuz.
Depolama entegrasyonu : Fazla enerjiyi bataryalarda saklayarak 24 saat kendi elektriğinizi kullanabilirsiniz.
Düşük bakım maliyeti : Güneş panelleri uzun ömürlü ve düşük bakım gerektiren sistemlerdir.
Gayrimenkul değer artışı : GES kurulu tesislerin piyasa değeri yükselir, kiracılar için cazip hale gelir.
Türkiye’de Öztüketimin Bugünkü Durumu
Türkiye’de lisanssız ve öz tüketim amaçlı güneş enerjisi projeleri her geçen yıl artış gösteriyor. Ancak, bu büyümenin önünde hâlâ ciddi engeller bulunuyor. İşte yatırımcıların en sık karşılaştığı zorluklar:
Trafo Kapasite Sınırları : Sanayi bölgelerinde mevcut trafo altyapısı büyük ölçüde dolmuş durumda. Bu nedenle yeni GES projeleri için kapasite ayrılması çoğu zaman mümkün olmuyor.
Karmaşık İzin Süreçleri : GES yatırımları yalnızca panel kurulumundan ibaret değil. Dağıtım şirketi onayları, TEİAŞ bağlantı görüşleri, ÇED raporları ve belediye izinleri derken süreçler karmaşık ve uzun hale geliyor.
Esnek Çözümlerin Eksikliği : Mevcut mevzuat, çoğu projeyi şebekeye bağlı çalışmak üzerine kurgulamış durumda. Ancak birçok işletme sadece kendi tüketimini karşılamak istiyor. Buna rağmen “trafo kapasitesinden bağımsız, şebekeye satışsız” çözümler henüz yaygın değil.
Finansman Zorlukları : Kapasite kısıtları ve belirsiz izin süreçleri nedeniyle projelerin finansal öngörülebilirliği düşüyor. Bankalar, bu belirsizliği yüksek projelere kredi sağlama konusunda isteksiz davranabiliyor.
5.1.j Bağlantı Modeli: Enerjide Yeni Dönem Başlıyor
Türkiye’de güneş enerjisinin önündeki en büyük engellerden biri olan trafo kapasite sınırlamaları ve karmaşık izin süreçleri, 5.1.j bağlantı modeliyle aşılmaya hazırlanıyor. GENSED’in Enerji Bakanlığı ve EPDK’ya sunduğu bu model, özellikle öztüketim amaçlı yatırımlar için devrim niteliğinde kolaylıklar getiriyor.
Trafo Kapasitesi Sınırı Kaldırılıyor : Mevcut sistemde, çatıya kurulacak güneş enerjisi santrallerinin trafo kapasitesiyle orantılı olması gerekiyordu. Bu durum, sanayi bölgelerinde yatırımların önünü kesiyordu. 5.1.j modeliyle birlikte, trafo kapasitesine takılmadan yatırım yapılabilecek. Yani işletmeler, şebekedeki kapasiteye bakılmaksızın kendi çatısına istediği ölçekte sistem kurabilecek. [1]
Şebekeye Enerji Verme Zorunluluğu Yok : Önceden kurulan GES’ler fazla üretim yaptığında şebekeye enerji vermek zorundaydı. Ancak bu süreç, teknik ve yasal açıdan birçok zorluğu beraberinde getiriyordu. Yeni modelde, şebekeye enerji verme zorunluluğu ortadan kalkıyor. İşletmeler yalnızca kendi ihtiyacı kadar üretim yapabilecek, fazla enerjiyi şebekeye satmak zorunda olmayacak.
Mahsuplaşma Olmadan Tüketim : Mevcut uygulamalarda fazla üretilen enerji, şebekeye verilerek mahsuplaşma yöntemiyle değerlendiriliyordu. Bu ise hem teknik hem de finansal olarak karmaşık bir süreçti. 5.1.j ile birlikte, üretilen enerji doğrudan tüketimde kullanılacak. Yani hiçbir ek prosedür olmadan, üretim → tüketim şeklinde sade bir model oluşacak.
Enerji Depolama ile Entegre Çalışma : Yeni model, enerji depolama sistemleriyle uyumlu olacak şekilde tasarlandı. Gündüz üretilen fazla enerji bataryalarda depolanacak, gece veya üretimin düşük olduğu anlarda kullanılabilecek. Böylece 24 saat kesintisiz öztüketim mümkün hale gelecek.
5.1.j Modelinin Avantajları
Kapasite Engeli Yok – Sanayi Bölgelerinde Yatırımlar Önünü Açacak : Mevcut durumda trafo kapasitesi sınırlamaları yüzünden birçok yatırımcı projelerini hayata geçiremiyordu. 5.1.j modeliyle bu engel ortadan kalkıyor. Artık sanayi bölgelerinde çatılara kurulacak GES projeleri kapasite kısıtlamasına takılmadan devreye alınabilecek. Bu da yeni yatırımların hızla çoğalması anlamına geliyor.
İzin Süreçleri Hızlanıyor – Projeler Daha Hızlı Hayata Geçecek : Karmaşık bürokratik süreçler yatırımcıların en çok şikâyet ettiği noktaydı. 5.1.j modeli sayesinde bu süreçler basitleştiriliyor. Projeler aylarca onay beklemek yerine çok daha kısa sürede hayata geçirilebilecek. Bu hız, özellikle enerji ihtiyacı acil olan işletmeler için büyük avantaj.
Maliyetler Düşüyor – Kendi Elektriğini Üreten İşletmeler Rekabetçi Hale Geliyor : GES yatırımlarıyla işletmeler, şebekeden yüksek maliyetle elektrik almak yerine kendi elektriğini üretmeye başlıyor. Enerji giderlerinin düşmesi, işletmelere ciddi rekabet avantajı sağlıyor. Yatırımlar 4–7 yıl içinde kendini amorti ediyor ve sonrasında neredeyse ücretsiz enerji dönemi başlıyor.
Karbon Emisyonu Azalıyor – Türkiye’nin Yeşil Dönüşümüne Destek : Fosil yakıtlara olan bağımlılığın azalmasıyla birlikte karbon salınımı düşüyor. Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması ve AB Yeşil Mutabakat hedeflerine uyumu kolaylaşıyor. Aynı zamanda işletmelerin çevre dostu üretim yapması marka değerlerini yükseltiyor.
İhracatta Avantaj – Yeşil Enerji Kullanan Firmalar Uluslararası Pazarlarda Öne Çıkacak : Avrupa Birliği, karbon ayak izine dayalı yeni vergi mekanizmalarını devreye alıyor. Yeşil enerji kullanan Türk firmaları, ihracatta karbon vergisinden muaf hale gelecek ve pazarlarda daha rekabetçi olacak. Yani 5.1.j modeli, yalnızca enerji değil, ihracat stratejileri açısından da kritik bir fırsat yaratıyor.
GENSED’den 5.1.j Modeline Tam Destek
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erkan, 5.1.j bağlantı modelinin Türkiye enerji sektörü için kritik bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor.
Hakan Erkan, bu modeli “sektöre can suyu” olarak nitelendiriyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Bugün yatırımcıların önündeki en büyük engellerden biri trafo kapasite kısıtları, diğeri ise karmaşık izin süreçleridir. 5.1.j modeliyle birlikte bu engeller ortadan kalkacak. Özellikle sanayi bölgelerindeki çatı GES yatırımları için yepyeni bir dönem başlayacak. Bu düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle hem yatırımcı daha cesur adımlar atabilecek, hem de Türkiye’nin temiz enerji dönüşümü hızlanacak.”